Marka, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dâhil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi ve ambalajlarının gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretlerdir. Markanızı firmanızın adı olarak tescil ettirebileceğiniz gibi, firmanızın ürünlerini de mal veya ambalajı ile birlikte de tescil ettirebilirsiniz.
Marka Hukuku ülkemizde henüz tam anlamıyla gelişmemiştir. Son yıllarda TPE nezdinde tescil edilen marka işlemlerinin çokluğu Marka Hukuku kapsamında ileride daha fazla sorunun çıkacağının açık bir şekilde görünmektedir. Bu sebeple Marka Hukuku kapsamında alınması gereken tüm tedbirlerin firmalar tarafından acil bir biçimde alınması gerekmektedir. Özellikle Kurumsal yapıda çalışmak isteyen firmalar için Marka Hukuku kapsamında yapılacak korumalar firmaların geleceği açısında çok fazla önem arz etmektedir.
Markalar hakkında bir kanun henüz çıkarılmamıştır. Marka işlemlerini yaparken göz önün aldığımız hukuki dayanağımız ise 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamedir. Bu kararnameye göre Marka Tescilinden Doğan Hakların Kapsamı belirlenmektedir.
Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibi, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep edebilir:
Markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve/veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması.
Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal ve/veya hizmetlerle benzer olmayan, ancak Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edecek veya tescilli markanın itibarına zarar verecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin kullanılması.
Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayın tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Marka tescil başvurusunun bültende yayınlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmesi halinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayınlanmasından önce karar veremez.
Ofisimiz, Marka Hukuku konusunda aşağıda hizmetleri sunmaktadır.
- Delil Tespiti Davası,
- Tecavüzün Tespiti ve Durdurulması Davası,
- Tecavüzün Önlenmesi ve Giderilmesi Davası,
- Marka hakkının ihlali sebebiyle Maddi ve Manevi Tazminat davaları,
- Markanın İtibarının zedelenmesi sebebiyle itibar tazminatı davası,
- Hakka tecavüz neticesinde üretilen materyal ile bunların üretiminde doğrudan kullanılan araçlara el konulması,
- Ürünler üzerinde mülkiyet hakkı tanınması,
- Markanın silinmesi ve imha davası,
- Hükmün ilgililere tebliği, kamuya yayın yoluyla duyurulması ve ilanı,
- Marka Hukukuna ilişkin Ceza Davaları